güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güzellik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mart 2016

Açaydım kollarımı, gitme diyeydim....Lush

Güzellik bloglarını az da olsa takip eden biriyseniz bilirsiniz.... Lush Türkiye pazarından çekildi :(
Bir çok yerde haberi duyunca blogger Bittha ve Bleu, sırf Lush alışverişi yapmak için koşa koşa Gordion'a gitmiştik :) Tabi mağazanın yerinde yeller estiğini görünce Eskişehir'e dönüş yoluna girmeden Cookshop'da kendimizi yemeye vermiştik de o şekilde süreci biraz daha depresyona girmeden atlatabilmiştik. Ama o günden bana kalan travmadan mıdır nedendir bilmem Almanya, Japonya fln demeden dünyanın neresinde Lush mağazası görsem kendimi tutamıyorum. Hatta Youtube'da Lush sayfasını beğenip, uzunca bir süredir manyak gibi ürünlerin nasıl yapıldığına ait videolar izliyorum. Bu nedenle bugüne kadar kullandığım Lush ürünlerini topluca burada yorumlamak istedim. Ürünler eklendikçe, blogumuzda yazan diğer bloggerlar da ekledikçe burası sürekli güncellenecektir... 
Yorumlar %100 kendi düşüncemiz olup, tek temennimiz Lush'ın Türkiye pazarına dönmesidir. Seni çok özledik eyyy mis kokulu, kara kaplı, sabuncu tükkanı, noolur geri gel :)



Herbalism 
Belki de Lush'ın en ünlü ürünü desek abartmış olmayız. Evet bende bir Herbalist'im.... İçinde bolca bitki olan Herbalism'in içeriğinde ısırgan, biberiye gibi bitkiler, badem, pirinç sirkesi ekstraktı gibi bileşenler dikkkat çekiyor. Ben bu ürünün içeriğini okuduğumda kesinlikle cildime iyi geleceğine inanarak Herbalism'i almıştım ve haksız da çıkmadım :) Ama bana göre bu ürüne temizleyici demek yanlış, çünkü bu temizleyici ile peeling arasında bir ürün. Normalde Lush'ın taze ürünlerinin buzdolabında bekletilip, 3 ay içinde bitirilmesi lazım ama Herbalism gibi çok satan ürünlerinin "Self Preserving" yani daha uzun dayanan versiyonları da çıktı, tabi içinde bir takım katkı maddeleri ile.... Ama bence küçük kutuda, hemen tüketilmesi gereken taze ürünleri almak daha mantıklı.... Çünkü ürünlerin bozulacağını bilmeniz sizi düzenli kullanıma teşvik ediyor, eee haliyle de en güzel sonuçları alıyorsunuz. Normal, karma ve yağlı ciltlere tavsiye ediliyor ve sivilcelere iyi geldiği iddia ediliyor....Sivilce problemim olmadığı için bu konuda işe yarayıp, yaramadığını bilemiyorum ama şu konuda eminim, cildinizi pürüzsüz ve pırıl pırıl yapıyor. Ama içeriğindeki otlar belki hassas ciltleri tahriş edebilir, o nedenle dikkkatli kullanmanızı tavsiye ediyorum

Mask of Magnaminty 
Yine Lush'dan yemyeşil bir ürün :) Bu ürün ise basitçe içinde nane ve kil olan bir maske. Ki bu güne kadar kullandığım kil maskeleri içinde en başarılısı. Zaten nanenin cilt sıkılaştırıcı etkisini ve kilin yağ kontrolü işlevlerini bildiğim için bu ürünü de gözüm kapalı almıştım. Normalde kil maskelerinin hemen hemen hepsi yağlı ve karma ciltlere uygun olduğu için, cildi uygulama sonrasında gerip, ardından nemlendirici kullanmayı gerektirir. Fakat bu maske diğer kil maskelerinden farklı olarak cildinizi kurutmuyor. Bu da bence içeriğindeki bal ve gliserinden dolayı oluyor. Tavsiye eder miyim... kesinlikle!!

Brazened Honey Mask
Lush'ın diğer maskelerini deneme maceramda bana "Eyvah, yanlış birşeye para verdim..." dedirten bir ürün Branzed Honey. Bu maskeyi katalogdan bakıp almıştım ve açıkçası içeriğindeki bal gönlümü çelmişti. Fakat ilk kullanımda garip bir şekilde cildimde garip bir yanma hissi yaptı. Ama bu yanma hissi üç-dört kullanımdan sonra azalarak gitti. Ki bence o yanmanın sebebi de içeriğinde bulunan zencefilden kaynaklanıyor. Bunların dışında yine adaçayı, biberiye, rezene gibi yeşilliklerden az miktarda içeriyor. Cildi bayağı geriyor, o yüzden hassas bir cildiniz varsa yaklaşmayın derim. Ama bende alışma sürecinden sonra güzel bir etki yaptı. Plasebo etkisi mi bilmiyorum ama bu maskeyi kullandığım sürece cildimdeki ufak tefek kızarıklık izlerinin gidip, cildimin sıkılaştığını hissediyorum. Ama siz yine de denemeden almayın!!

Eau Rome Water
Buna ilk para verdiğimde, "Eeee bu gül suyu aslında" demiştim, ki öyle de.... Tek bir farklı gül suyuna lavanta suyu karıştırıp, sprey bir şişeye koymuşlar. İyi mi, kesinlikle.... Ama bunu alacağınıza Şelale'ydi, Eyüp Sabri Tuncer'di, Rosense'ydi bi gül suyu alıp kullanın..... Alın size Lush Eau Rome Water Dupe ürünü....(Pardon dupe değil, ikame :)) Dediğim ürünleri alıp kullanmanız sizin için hem daha ekonomik olur, hem de yerel ekonomiyi desteklemiş olursunuz.... (hem Lush artık Türkiye'de yok....acımıza biraz daha tuz ruhu basayım....:) :) ) Hem Isparta gibi tüm dünyaya gül ticareti yapılan bir şehire sahip bir ülkede gül suyu bulamayıp da, İngiliz firmasından almak, biraz enayilik olur. Ama ne yalan söyleyeyim, bunu buzdolabından soğuk soğuk çıkartıp, yüzüme sıkmaya da bayılıyordum, orası da ayrı....


Charity Pot Hand Cream
Bunu minik bir kutuda, kasanın yanında küsüratı tamamlamak için almıştım. Bir de hayır işi var tabi ki. Lush'ın bu sosyal sorumluluk projelerinden kazanılan para, gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde hayır işlerine harcanıyor. Belki de Lush doğal olmasının yanında, bu iyi yönleriyle de kalbimi kazanan bir marka oldu. Şimdi ki projesi ile Fukushima'da gerçekleşen Tsunami sonrası, nükleer kazadan yıllar sonra dekontamine olmuş toprağı yenileyerek, o arazide kolza tohumu yetiştirmekmiş. Böylece o kolza tohumunu ürünlerinde kullanıp, o alanda tekrar tarımı teşvik etmiş olacaklarmış. Bence mantıklı mı.... Düşünmek lazım.... Çünkü radyoaktif ürünlerin konsantrasyonları yarılanma süresine göre oldukları arazide gitgide azalır. Ama asla sıfırlanmaz!! İşte bu nedenle proje hakkında detaylı bilgi edinip, o toprağı nasıl dekontamine ettiler bilmek istiyorum. (Bu yazıyı Japonya'dan yazmam da ayrı bir ironi) Allahtan Fukushima'ya bayağı uzak bir yerdeyim de bir nebze için rahat, Hem biz Türk'üz bize bişey olmaz.... Hem dediler yaaa, evde de LPG kullanıyoruz ya ayol, haaah işte ikisi de aynı derecede (!) tehlikeli :))) 
Yine konudan sapmışım, kreme gelirsek, beğendiğim yoğun kıvamlı bir el kremi işte. Kokusu çok hoş, boyutu itibariyle tam çantaya atmalık. Bi yerlerde denk gelirseniz alın bence.

The Kiss Lip Scrub /Bubblegum
Bu Lip Scrup, sevgililer günü için özel koleksiyon ürünüydü. Normalde Lush'ın en bilindik Lip scrubu Bubblegum'ın neredeyse aynısı.... Sevgililer günü olduğu için scrupın içine minik minik kırmızı kalp şeklinde pullar koymuşlar, tek farkı o. Dudaklarınız için güzel bir peeling ama bence gereksiz. Siz aynısını esmer şeker ile zeytinyağını karıştırıp, bir kaba koyarak da yapabilirsiniz. Çok isterseniz içine pembe gıda boyası da koydun mu al sana Lush dudak peelingi.... Bende bi gaflet anında aldım ama bundan sonra ürünü bitirdiğimde kabını esmer şeker koymak için kullanırım herhalde.

Big Shampoo
Duygu Özaslan bu ürün için "Kokusunu seven çok sever, sevmeyen nefret eder" yorumunu yapmıştı ve ben de kendisine %100 katılıyorum. Ben bu şampuanı kesinlikle seviyorum. Hani elinizde bulaşık yıkadığınızda, camlar gıcır gıcır olunca böyle elinize bir gırç gırç diye temizlik sesi gelir yaaa, işte aynısını saçınızda hissediyorsunuz. Böyle saçınız tertemiz, pırıl pırıl oluyor. Şimdi siz, "Tabi ki, şampuan bu, saçı temizler, temel görevi bu yani" diyebilirsiniz. Ama inanın bana bu şampuanı kullandıktan sonra önceki şampuanlar sanki saçınızı böyle hafif yağlı bırakıyormuş gibi geliyor. Ki benim saçım hiç yağlı bir saç olmamasına rağmen çok sevdim. Özellikle, köpük, jöle, sprey...vs kullandığınız günlerde bu ıvır zıvırı saçınızdan arındırmada çok başarılı bir şampuan. Ama şunu da belirteyim, kuru bir saç deriniz varsa bu şampuanı asla almayın!! Bende bile ilk kullanımda bi kuruluk yapıp, hafif kepeğimsi şeylere sebep oldu, sizin saç derinizi kazıyıp, yerinden söker yani!! Tabi hobi olarak yine de kullanabilirsiniz, ama ayda bir falan saçınızda ne var ne yoksa, Allah ne verdiyse, temizlemek amacıyla kullanın ve sakın her gün bununla yıkamayın. (Hem Lush Türkiye'de yok ya artık....o yüzden bi yerlerden bulup buluşturup, bu ürünü alırsanız, gıdım gıdım kullanmak zorundasınız yani, devamı yok kardeş, bize kadar :) )

Fairly Traded Honey Shampoo
Yine Lush'ın hayır işlerinden biri sonucu formülüze edilmiş bir ürün.... Açıkçası bunu da Lush'ın youtube kanalında nasıl yapıldığını gösterilen videoyu izleyip, gaza gelip almıştım. Adam koca bi kazan balı videoda direkt boşaltıyor karıştırıcıya. Zaten ürünün %50'si bal!! Benim de saçlarım yıpranmış olduğu için bu şampuanın saçıma iyi geleceğini düşünmüştüm. Aslında güzel de bir şampuan, kokusu falan da çok hoş.... Ayrıca balın antiseptik özelliğinden dolayı, içinde koruyucu kimyasallar içermiyor. Ama nasıl desem, hani Big Shampoo tamamen temizliyor dedim ya, işte bu şampuan da tam tersi.... Yani tam tersi dediysem tabi ki temizliyor, ama nasıl desem, böyle bir yağlı bitişi var bunun. Şampuan sonrasında saç kremi kullanmanıza gerek kalmıyor.  Beğendim ama bir daha alır mıyım, bilemiyorum....

American Cream 
Bunu ne zaman kullansam kendimi duşta Madonna'nın "Aaaaamericannn dreammm..." nidalarıyla buluyorum. Zaten Lush'ın bu şapşik isimlerine de ayrıca bayılıyorum. Kokusu da bir harika, vanilya, çilek, bal...vs vs içeriyor zaten. Ama şu aralar saçım geçirdiği işlemelerden dolayı son derece yıpranmış bir vaziyette. O yüzden hiç saç kremine bulaşmadan, her duşa girişimde direk saç maskesi yapıyorum. Bir daha alır mıyım.... Elimdeki maske biterse bir durup düşünürüm, maske mi alsam bunu mu alsam diye. Sonuçta saç kremi zar zor bitirilen bir şey, haaa bu güne kadar da mucize bir saç kremi ile de maalesef tanışmadım. Ama güzel bir ürün, sıradan saç kremlerinin bir tık üstünde olan bir ürün.  

Coalface
Şimdi buna sabun demeye dilim varmıyor. Çünkü o sabunların şahı!! Coalface içerdiği charcoal ile cildinizde ne var ne yoksa adsorbe eden (halk dilinde hüpp diye içine çeken) geriye de gıcır gıcır, tertemiz bir cilt bırakan muhteşem bir şey, ama kesinlikle sabun diyerek ona hakaret etmiyorum. Bulduğunuz yerde yapışarak alınız ve bir ömür boyu bırakayınız. Siyah rengi ile biraz lavobonuzu kirletecek ama o kadar da kusuru olsun yani.... Size bebek poposu vadediyoruz yani, bir zahmet bununla yüzünüzü yıkadıktan sonra lavobonuzu cifleyiverin.

Yazımı bitirirken Lush distribitörlerine sesleniyorum..... Türkiye pazarına geri dönün.... Zira ben elimdeki o boş, siyah kutulara baktıkça eski sevgilinin resimlerine bakarcasına hüzünleniyorum. Haaa bi de boş kutuları hala atmıyorum, olur da bi gün geri dönerse diye 5 kutuyu verip, 1 beleş maske alırım umuduyla....
Bitha






8 Haziran 2015

Uzakdoğu Güzellik Dosyası-1

Uzakdoğulu insanlar uzun ve sağlıklı ömürleri, pırıl pırıl ciltleri ve fit görüntüleriyle bence dünya üzerinde örnek alınacak yegane ırkBenim için uygulamaları, kozmetik ürünleri, doğal yöntemleri baştacıdır. Kendi kullanıp deneyimlediğim Uzakdoğu mucizesi ürünlerden ve o ürünleri üreten firmalardan bahsedeceğim size. Henüz keşfetmediklerim için yorumlarınızı bekliyorum….
MİSSHA
Benim bildiğim en ünlü Kore kozmetik markası. Reklamlarındaki o camsı tenli Koreli kızlar gibi bebek gibi bir cilt vadediyorlar. Üstelik firmanın Türkiye de hem online satış sitesi hem de Ankarada Kentpark alışveriş merkezinde bir mağazaları var.
Firmanın lokomotif ürünü BB kremleri...

Bu ürün ne kadar övülse de ben pek verim alamadım açıkçası. Benim kullandığım BB kremi Perfect Cover BB kremin 23 numarasıydı. Missha henüz online satış sitesi açmadan bir arkadaşım bana Koreden bu ürünü getirmişti. Kapatıcılığı kesinlikle efsane evett cildiniz bebek cildi gibi pürüzsüz oluyor.(Hatta bence bir BB kreme göre rahatsız edici düzeyde fazla kapatıcı). Amaaa (Bence siz ama dan sonrasını okuyunJ) rengi yüzümde çok soluk durdu. Yani Koreli kız pürüzsüzlüğü güzel ama onların cilt beyazlığı gibi tona büründü yüzüm. Önce rengin yanlış olduğunu düşündüm fakat Missha mağazasında tüm renkleri ve diğer BB kremlerini de deneyince farkettimki bunlar bizi beyaz tenli sanıyor. Sonuçta kendime yakıştıramadım fazla soluk bulduğumdan Missha BB kremlerle üzülerek ayrıldım.
Deneyen beğenen vardır elbet. Ben almayım alana da mani olmayın.
BB kremleri bu kadar uzunnn anlattıktan sonra beğendiğim ürünleri kısaca anlatacağım.
Misshanın en beğendiğim ürünü kesinlikle Black Glashoul Peel Off Nose Pack.


Bu ürün kesinlikle mucizevi. Bugüne kadar kullandığım en iyi siyah nokta temizleyici ürün.(Ki baya ürün denemem oldu).Serinin diğer ürünleri için aynı şeyi söylemeyeceğim. MISSHA Black Ghassoul Tightening maskesi serinin tüm yüze uygulanabilen diğer bir ürünü ama ben bu ürüne bayılmadım. Yani fena değil alınabilir ama bir Peel off Nose Pack kesinlikle değil.
Onun dışında Misshanın kağıt maskeleri gözaltı patchleri gayet başarılı. Bence cildinize uygun herhangi birini alabilirsiniz. Benim özel bir favorim yok gittikçe alıp kullanıyorum. Sadece bir sonuç almak için düzenli kullanım önemli. Nerden duydum bilmiyorum ama böyle tek kullanımlık maskeleri en az 3 hafta kullanmak lazım. Dolayısıyla aman olmadı diye hemen paniğe kapılmayın.
Birde son gidişimde aldığım bir ürün var. Özellikle kış aylarında nemsiz kalan zavallı cildime bir nem bombası ararken bu ürünü gördüm. Aloe veralı ürünler son zamanlarda tekrar revaçta. Bu ürün hem saçınıza hem cildinize kullanabileceğiniz bir ürün. Ben duştan çıkınca ıslak saçıma ve kuruyan cildime uyguluyorum. Benimki, içinde salyangoz özü de içeren versiyonu. Sadece aloe veralısı var. Anında cilt tarafından emiliyor. Cildimde çok yararını gördüm o kuru ve gergin hissi kesinlikle aldı. Saçlarım içinse henüz mucizevi bir tarafını görmedim ama kesin vardırrJ Bence denenebilir.


FACE SHOP
Bilmiş bilmiş Uzakdoğu Güzellik dosyası hazırlarken farkettim ki yine ünlü bir Kore güzellik markası olan Face Shoptan hiç ürün denememişim. Niye yazdın diyenlere cevabım bilmeyen duymayan kalmasın. Face Shop markası da online satış sitesiyle Türkiye de.
HOLİKA HOLİKA
Face Shop ve Missha markalarını nekadar duyduysam Holika Holika markasını o kadar duymadım. Ta kiii Ankara Armada alışveriş Merkezinde karşıma mağazası çıkana kadar. Denemek için maskelerinden aldım. Tek kullanımlık poşet maskeleri henüz denemedim ama en az Missha kadar çok çeşit var söylemeliyim. Ben tek kullanımlık maskeler dışında birde gece uygulanıp uyunabilen Wine Therapy sleeping maskelerden kırmızı şaraplı olanı aldım. Kırmızı şaraplı olan kırışıklık bakımı iken beyaz şaraplı olan nem veren bir maskeymiş. Ürünü 1 hafta falan kullandım kırışıklarda bir faydası var mı bilmem ama cildimi yumuşattığını nemlendirildiğini düşünüyorum.(Neme taktı)


THANN
Bu markayı çok tesadüfi keşfettim. Yana yakıla cilt serumu ararken Thann Cilt serumunun methini duydum. Siteyi girdim baktım birde ne göreyim tam bir Uzakdoğu cenneti çaylar kokular kremler…Tayland menşeili bu firma, çevre dostu hayvanlar üzerinde testler yapmayan doğa ürünler üretiyor. Firmanın Zorlu Center da bir mağazası bulunuyor. Ben o çok meşhurr Shıso yüz serumunu aldım. Ürünü kısa bir zamandır kullanıyorum ama nem vermesi yapısı kokusu tam aradığım serum diyebilir. Şiddetle tavsiye edilir.

Bunun dışında yağsız SPF 30 içeren yüz kremi ve dudak balmını aldım. Fakatt dudak balmı yerine duş jeli geldi. Geri dönüşleri de çok yavaş. Kısacası online satışından pek memnun kaldığım söylenemez. Bence gidip mağazasından görerek deneyerek alışveriş yapılabilir.

TONY MOLLY

Geçen gün Tony Molly ürünlerini bir AVM çorap satan bir mağazada görünce çok şaşırdım. Ne zaman Türkiye ye geldim bizim niye haberimiz olmadı??Tony Molly bir Filipin markası. Markanın özellikle süper eğlenceli ambalajları dikkat çekiyor. Katia mağazalarında bulabileceğimiz bu markanın ürünlerini bende henüz denemedim. Deneyince tekrar paylaşacağım.